yy’nin kitap sepeti 14 ekim 08

Kitaplar
Ne çok kitap var kitapçılarda. Benim gibi, “boş” zamanının çoğunda Remzi’nin akmerkez, kanyon, mayadrom mağazalarına neredeyse bir tür rotasyon sistemiyle gidip, kitaplara bakan, “hangisini almasam?” diye kendini tutmakla avarelik edenler için çok kitap, iştah patlamasından mide fesadına uğrama olasılığı yüksek bir ziyafet sofrası gibi. Bu hafta ne aldım? Kenara koyup, ilk ve son sayfalarını okuyup, belki bir gün tamamını okurum diye ayırdığım kitapları atlıyorum. O noktada kendimi bir pul koleksiyoncusuna benzetip rahatlıyorum; nasıl o koleksiyoncu aldığı pulları zarfa yapıştırsın diye almıyor, pulları pul defterine yerleştirip seyretmekten zevk duyuyorsa, bazı kitapların elimde bulunması, onların rafta olduğunu görmek bana bir zevk, daha önemlisi iç rahatlığı ve huzur veriyor. Karar verdim, her hafta satın aldığım kitapları bloguma yazacağım bundan böyle; (www.yankiyazgan.blogspot.com) okurlarla en azından bir kitapdaşlık oluşturabilmek hoş olabilir.
Kitap sepetine bir bakalım. Genç felsefeciye mektuplar (Christopher Hitchens); Mahalle Baskısı (Ruşen Çakır); Kapana Sıkışanlara (Tarhan Erdem), Ötekiler için Sivil İtaatsizlik Rehberi (Ümit Kardaş)… Araya kısmış bir DVD, I’m not there (Beni Orada Arama), Todd Haynes’ten Bob Dylan biyografisi. Microtrends (Mark Penn) diye bir başka kitap. Bu hafta roman, öykü yok. Masumiyet Müzesi okuması ancak bitti, sindirimi devam eder. Dün Serdar Turgut ile söyleşimizde kitaba sevgimi anlattım zaten. Reklamlarına yazmışlar, “aşk romanı” diye, ya seversin, ya nefret edersin.

1 comment

  1. SS

    işin en güzel yanı, kendim gibi kitap almaya doyamayan, okumasa da elinde olduğu için içi rahat olan, insanların varlığı beni mutlu ediyor:)) zira bu açgözlülük halim, bazen vicdan azabı yaşatmıyor da değil hani…