Yaz Durgunluğu

Yaz aylarının sonuna doğru geldik. okurlarımın farkettiği durgunluk ya da verimsizlik görünüşte, merak etmeyin. sonbahar aylarında yazma çizme konusunda bıktırıcı bir verimlilik içine girme olasılığım yüksek. nasıl mı? ya yeni kitap hazırlıkları ile… ya da yeni bir düzenli yazma ortamında haftada bir hatta birkaç kez yazarak. “ruhun ekonomisi, ekonominin ruhu” temel mantığı ile… yazılarımı izleyenler, özellikle “kalp çarpar…” ile başladığım ekonomi-psikoloji-beyin bilimleri ilişkisi üzerine yazıları bilecekler. ekonomi deyince, para pul anlamayın. gündelik hayattaki davranışlarımızla ekonomistler de ilgilendikleri için, ekonomi bu alana “yararlanıcı” olarak dahil oluyor aslında. aşktan evliliğe, tatil planı yapmaktan uyku saatlerini ayarlamaya kadar “gündelik hayat” konuları diyelim.

10 comments

  1. Anonymous

    Selamlar syn. Yankı Yazgan
    Yazılarınızı takip eden hatta sadık okuyucularınızdan olmanın basamaklarını tek tek çıkarken aldığım keyfi sizinle paylaşmak istedim.Mühendis adayı 2.sınıf öğrencisi olarak hayatta sizden öğrenebileceğim çok şey olduğunu,yazılarınızı ve kitaplarınızı takip ettikçe daha da iyi anlıyorum.Son kitabınız akıl çizgilerini 3ggn önce alma fırsatım oldu gerçekten şöyle diyim hani Zuhal Olcay’ın BAŞUCU ŞARKILARI albümü vardı bilirmisinizi işte buda BAŞUCU KİTABI kıvamından bi çalışma yapmışsınız size teşekkür ediyorum.Bir okurunuz olarak yazılarınızla bu hayatı anlamlı kılan siz YANKI YAZGAN’ın ileriye bir ışıkla bakabilmemizi sağlamaya devam etmenizi temenni eder çalışmalarınızı merak,istek ve heyecanla beklediğimizi bildirmek isterim.Siz yeter ki yazmaya devam edin emin olun ki okuyacak birileri herzaman vardır…İyi çalışmalar EMRE UZUN

  2. Yazılarınızı takip eden hatta sadık okuyucularınızdan olmanın basamaklarını tek tek çıkarken aldığım keyfi sizinle paylaşmak istedim.Mühendis adayı 2.sınıf öğrencisi olarak hayatta sizden öğrenebileceğim çok şey olduğunu,yazılarınızı ve kitaplarınızı takip ettikçe daha da iyi anlıyorum.Son kitabınız akıl çizgilerini 3ggn önce alma fırsatım oldu gerçekten şöyle diyim hani Zuhal Olcay’ın BAŞUCU ŞARKILARI albümü vardı bilirmisinizi işte buda BAŞUCU KİTABI kıvamından bi çalışma yapmışsınız size teşekkür ediyorum.Bir okurunuz olarak yazılarınızla bu hayatı anlamlı kılan siz YANKI YAZGAN’ın ileriye bir ışıkla bakabilmemizi sağlamaya devam etmenizi temenni eder çalışmalarınızı merak,istek ve heyecanla beklediğimizi bildirmek isterim.Siz yeter ki yazmaya devam edin emin olun ki okuyacak birileri herzaman vardır…İyi çalışmalar EMRE UZUN

  3. Anonymous

    evet bu aralar bayağı bi durgunsunuz, yazmayalı epei bi zaman oldu değil mi, şu uyku saatlerini ayarlamak hususunda çok muzdaribim ya, inşallah yeni yazılarınızla bunu gideririm.
    hayırlı ramazanlar..

  4. Anonymous

    GEO dergisinin Ağustos sayısında ‘Karar anı psikolojisi Doğru seçim nasıl yapılır’ başlıklı derleme yazısını okuyunca sizin ‘Zor kararlar zor zamanlar’ konulu, sitenizde okuduğum sununuzla çok paralellikler olduğunu farkettim. Derginin editör yazısında ise Albert Camus’nun bir sözü aktarılmış: Mutluluk,insanın yaşamıyla kendisi arasındaki uyumdan başka nedir ki.Çok net bir tanımlama. Sizle paylaşmak istedim. Yeni kitabınızı merakla bekliyoruz. Kitap ve yazılarınızda bilimsel bulgularla kendi deneyim ve dünya görüşünüzü birlikte sunmanız hem inandırıcı ve gerçekçi hem de bizden birinin sıcak anlatımını sağlıyor. Saygılarımla.

  5. SS

    bazı okuyucalarınız da /benim mesela/ aynı durgunluk içinde olduklarını da düşünürsek 🙂 sanırım hep beraber sonbaharda düşünsel-yazınsal fırtınalar kopacak :)))

  6. yazilarinizi okumak buyuk keyif.Guncel konularda ekonomi vs. bahsederken ask evlilik unutulmus konularinizdandi.. harika olur gercekten..

  7. yaz durgunlugu blog yazarlarının çoğunu etkisi altına almış gördüğüm kadarıyla.
    ben de aynı dertten muzdarip. neyse yeni yeni toparlıyorum.
    verimli gnler dileğiyle.. 🙂

  8. En son Finans Cafe söyleşinizi izledim ,şunu söylemek isterim ki sizi dinlerken her ne kadar yorumlarınız insanın ufkunu açarak hayata karşı umutlandırıyor ve bildiği ama altını çizmediği özlü fikirleri (bu tabiri şu an uydurdum özlü söz varsa özlü fikir niçin olmasın)bizim için netleştiriyorsa da ,dinledikten sonra insan “umut ve umutsuzluk “ikileminde kalıyor ,ardından ödevini yapmamış bir öğrencinin midesindeki burkulma hissiyle yeniden tanışıyorsunuz .