Tıp Öğrencisi Olmak


Tıp öğrencisi olmak

Tıp fakültesi öğrencileri, belki kendi gençlik dönemimi de hatırlattıkları için, içimde ne olduğu tanımlanamaz hüzünle karışık bir neşe hissi yaratırlar. Meraklarından etkilenir, geleceği arada bir belirsizleşen bir mesleği öğrenmek için gösterdikleri iradeye hayret ederim. Öğrenme arzuları, bilime duydukları merak ve bilginin peşine düşme iradeleri diğer okullardaki öğrencilerden farklı mıdır, söylemek zor. Onlarla bilimi hayatı anlama aracı olarak kullanmalarını teşvik eden konuşmalar yapmaktan hoşlanırım. Köşemde gördüğünüz çizgileri Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin yıllardır çıkardığı bir dergi için yapmıştım. Onları hem bilimsel düşünüşü derinleştirmeye teşvik edeyim, hem mesleklerini öğrenirken katlanacakları zahmetlerin boşuna olmadığını vurgulayayım, hem de biraz gülümseteyim derken bu çizgi kalabalığı ortaya çıktı. Tıp fakültelerinin içinden hayata bir bakış açısı ilginizi çeker diye düşündüm.

Bu konuya geri dönüşüm nasıl oldu? Önce Ege Tıp fakültesi’nde son 3 yıldır Birinci sınıflara ‘açılış/hoş geldin dersi’ vermemi isteyen yönetim ekibinin (Münevver Erdinç, Yeşim Kirazlı, Serhat Bor, Sevda Erensoy) yön vermesi ile konuyu derinlemesine düşünmeye başladım. Koç Tıp fakültesinde (Şevket Ruacan, Önder Ergönül) ve Acıbadem Tıp fakültesi’nde (Nadi Bakırcı) benzer davetler ile yaptığım konuşmalar odaklanmamı sağladı. pamukkale, yeditepe ve celal bayar tıp fakültelerindeki öğrenci kongrelerideki ve Türk Tabipler Birliği öğrenci kongrelerindeki (İskender Sayek) karşılaşmalar tıp öğrencileri ve genç doktorların kariyerlerinin tatminkar bir yol izlemesi için neler yapılabileceğini arayıp bulmanın ne kadar öncelikli bir mesele olduğunu fark ettirdi. bu haftasonu TTB’nin anlara’da yapacağı toplantıdaki hekimliğe felsefi yaklaşım konuşmacılığını da aynı arayışın çeçrçeveisnde kabul ettim. bu blogu da konuşmamı hazırlarken kendime hedeflerimi hatırlatmak için yazıyorum. ‘bundan bize ne?’ diyenlere selam olsun 🙂

4 comments

  1. melike

    Bu blogu okuyanlar içinden, “bundan bize ne” diyecek hiç kimse çıkmayacağını, eminim ki, siz de çok biliyorsunuz, Sayın Yankı YAZGAN…:)
    Size de selam olsun…

  2. Ece ulukal

    Sizinle Manisa öğrenci kongresinde sohbet etme şansı bulanlardanim hocam..Bu yazdıklarınız dedikleriniz o günkü konuşmamız bize yurtdışına çıkışınızı anlatmıştınız hiçbiri boşa gitmiyor belirtmek istedim.. Bunları yazan kim derseniz cocuk psikiyatri isteyen buna yetecek puanı almak için yarın sabah dersane yolunu tutacak ama hala icinde bir yerlerde o merak heyecan olan Akdeniz tip dönem 5 öğrencisi..:)