bolsos michael kors nike huarache baratas montblanc boligrafos nike outlet polos ralph lauren baratos oakley baratas michael kors bolsos new balance 574 new balance baratas boligrafos montblanc nike air force baratas polo ralph lauren baratos nike air force 1 nike huarache

Blog Yazıları | Yankı Yazgan | Page 5

Category: Blog Yazıları

somut-1

Somut 4üncü Sayfa: Profeminist Çizgilerim

12 Eylül sonrasında kapatılma riski düşük legal yayınlardan kültür-edebiyat dolayımlı bir düşünce (haftalık) gazetesi olan yazkoSomut idi. Gazetenin 4üncü sayfası ‘feminizm’ çerçevesinde okunabilecek yazı ve anlatılar yayımlayan, yarıbağımsız bir bölüm olmuştu. Bende, 1982’de İzmir’de tıp fakültesi son sınıf öğrencisiyken  ‘profeminist’ sayılabilecek bir…

1984-genclik-ve-toplum-2

kızlı erkekli deyip evlerin içine saldıranlara anılardan bir yanıt: gençlerin cinsel özgürleşmesi için tıp (1984, GençlikToplum dergisi için yazı çizim)

1983’te başladığım hekimlik zorunlu hizmetine 1984 yılında 16 ay zorunlu askerlik arası vermiştim. Sonra devam etmek üzere, tabii. 1983-87 arasını nereden kaynaklandığını bilemediğim değişik zorunlulukları yerine getirerek geçirdim. 1984’e dönelim. Doktorların askerliklerinin 2 aylık ‘acemi’ eğitimini (o dönemde) yaptıkları Etimesgut’tayken haftasonları izinli…

Babamın Küçük Okuyucusu

Her baba gibi ben de bir zamanlar çocuktum. Benim babam da hep sevdiğim, arada kızdığım veya çekindiğim, hayran olduğum sonra küçümsediğim sonra tekrar hayran olduğum bir insandı. Babam çocukken geçirdiği bir hastalık görme duyusunu yok ettiği için kördü. Gözleri bir…

ko-25CC-2588y-yolunda-cip-1983

Geçim derdi zekanın kullanımını bozuyor

1983 yılında zorunlu hizmet için gittiğim kasabada sağlık ocağı doktoru olarak mesleğe başladığımda yaptığım doğum, otopsi, sünnet gibi sayısız iş arasında koruyucu sağlık amaçlı ev ziyaretlerinin anlamını bir türlü çözemezdim. Ben, sağlık memuru, ebe hemşire, elimizde her hane için çıkarttığımız…

nafiz-yazgan-menderesokyarserbest-f-C4-B1rka-toplu-resim

tarih her ailenin hayatındadır: 1930 Aydın’da dedem, Adnan Menderes, Fethi Okyar

Derin Tarih dergisi yönetmeni Sn Mustafa Armağan bir arşivde bulduğu bir fotoğrafın arkasında Dr Nafiz (Yazgan) adını görür. Bana dedeme ilişkin hatırladıklarımı sorar. Bu sorusu üzerine hazırladığım nottur. Kendisine benim için değerli bu belgeyi paylaştığı için bir kez daha teşekkür…

Okula başlangıç: öncesi olmadan sonrası olmaz

Okula başlangıç: öncesi olmadan sonrası olmaz Geçtiğimiz yıl 444 uygulamasındaki 60/66 ay uygulaması sonucunda  hazırlıksız okullara hazır olmayan çocuklar gönderilmişti. Bunun  yanlış ve zararlı olacağına ilişkin görüşlerimi sayısız yerde yazdım, söyledim. O dönemde ‘ideolojik’ itiraz ilan edilen bu görüşlerimden derlediğim…

İhtiyacımız: Sevmek ve Çalışmak

(Bu sayıdaki yazımı Çağlar Çabuk’un  sorularına verdiğim yanıtlardan bazılarını genişleterek veya değiştirerek oluşturdum. daha uzun olan aslını dawww.caglarcabuk.com websitesinden okuyabilirsiniz) İş yaşamındaki en büyük sorunlardan biri mobbing. İnsanlar neden birlikte çalıştıkları kişilere mobbing yaparlar? Mobbing yapmak için kötü bir insan ya da…

Kuşak bir yaş meselesi midir?

Kuşak (sadece) bir yaş meselesi değildir(eskice bir yazı)          ‘Her iş eninde sonunda yoluna girer; işler yoluna girmediyse henüz sonunda değiliz demektir.’ İşlerin bir biçimde, biz bir çaba göstermeden yoluna gireceğine, hayatın kendiliğinden bulduğu bir ‘doğal’ dengesi olduğuna inananların çoğunlukta…

Gülmekten gülmeye çok fark var

Gülmekten gülmeye çok fark var Davranışları inceleyen etologların birbirinden oldukça farklı, hatta birbirine karşıt görüşler öne sürdükleri insan jestlerinden biri gülmedir. Yaygın anlayışlardan bir bölümüne göre, gülme ve ağlama birbirine karşıt, birbirini dışlayan iki ifade biçimi olarak kabul edilir. Gülme’nin…

Özürlü denmesini neden tercih ediyorum? Bir Görme Özürlü/Kör Açısından Kelimeler ve Anlamı

‘Özürlü olmayı seçtim, engelli olmayı reddediyorum.’ (Gültekin Yazgan’ın Altı Nokta’nın sesi dergisi için 2003’te yazdığı makaleden) ‘Okul, dernek, vakıf adlarında; gazete haberlerinde, radyo ve televizyon yayımlarında; dahası kendi konuşmalarımızda bazen özürlü, bazen de engelli sözcüklerinin kullanılmakta olduğunu duyuyor, okuyoruz. Bu…