Yeşilay Dergisi, 2019, sorularına yanıtlar. Röportajı yapan kişinin adını maalesef bulamadım.
1. Mutlu çocuk yetiştirmenin olmazsa olmaz formülleri var mı?
Mutlu çocuk yetiştirmenin bir şablonu yoktur; çocuğa ihtiyaçları ile uyumlu bir anne-babalık gerekliliği vardır. Her çocuğun ihtiyaçları çok farklıdır. Çocuğu mutlu etmek için onu sonsuz sevgi ortamında büyütmek, güvenli bir hayat ihtiyacını karşılamak, ona önemsendiğini gösterebilmek gerekir. Çocukların yaşına ve ihtiyaçlarına yönelik desteği sağlamak ise onların mutlu yetişmesinde olmazsa olmaz bir formüldür. Sınırları doğru belirlemek, çocuğun harekete geçmeyi olduğu kadar durmayı bilmesini, sadece kendisini değil başkalarını da düşünerek yaşamasını öğretmek mutlu olduğu kadar başkalarının mutlu olmasını da önemseyen bir bireyi yetiştirme imkanı verir.
2. Bağımlı çocuğa sahip ebeveynlere tavsiyeleriniz ne olabilir? Onları tekrar nasıl mutlu çocuklar haline getirebiliriz?
….
Bu soruyu konuda özelleşmiş kişilerin yanıtlaması uygun olur.
3. Kronik bir rahatsızlığı, uzuv kaybı ya da sağlık sorunları olan çocuk yetiştirirken nelere dikkat etmeliyiz?
Öncelikle, onlara evde özgüvenli ve iyi hissedecekleri bir ortam hazırlayıp, ruh sağlıklarını koruyabilmek çok önemlidir. Hastalıklarının ortaya çıkardığı engelleri aşacak bir yaşam düzenlemesi ile hayatlarını başkalarıyla eşit fırsatlarda sürdürebilmelerini sağlamak birincil görevdir. Çocukların kronik sağlık sorunları aile içerisindeki dengeleri de bozabilir, yıpratıcı sonuçlarını önlemek için aileiçi iletişimi güçlü tutmaya özen göstermeliyiz. Çocuklarının korkularına veya endişelerine ilgi ile yaklaşmak, onlara önemsendiklerini göstermek, kendilerini daha özgüvenli hissetmelerini sağlayacaktır. Anne ve babanın, kardeşlerin bu durum karşısındaki başta üzüntü ve kaygı olmak üzere duygularını ifadelerini sağlamak bu iletişimin ana amacı olmalıdır.
4. Ödül ve ceza çok tartışılıyor. Ödül ve cezanın çocuk yetiştirmede yeri ne olmalı?
Eylemlerimizle yol açtığımız sonuçları görmenin öğretici yanları vardır, bu sayede hayattaki eylemlerin sorumluluğunu almayı da üstlenmiş oluruz. Öte yandan ceza ve ödül sisteminin rastgele kullanılması çocuk gelişimine yarar sağlamamakla beraber, çocukların attıkları adımlardaki doğal sonuçları görmelerini engelleyebilir.
5. Çocuğa temel dini, ahlaki ve etik değerler nasıl verilmeli? Bu konuda nerede durulmalı?
Bu soruya da konu üzerinde daha fazla düşünmüş kişilerden cevap almanız uygun olur.
6. Teknoloji kullanımı ve bağımlılığı çocuk yetiştirmede ebeveynleri ne şekilde etkiliyor? Çocukları ne şekilde etkiliyor? Bu konuda önerileriniz neler?
Ebeveynlerin çocuklarına interneti yasaklaması bir çare değildir; ancak, sınırları iyi çizmek gerekir. Tablet/ekran başında geçen zaman mutlak bir ziyan diyemem, onlar aracılığıyla yapabildiğimiz pek çok şey mevcut. Önemli olan doğru amaçlarla ve kararında kullanmak. O nedenle, ebeveynlerin öncelikle kendileri teknolojik cihazları doğru kullanmalı ve iyi örnek olmalı. “fazla” teknolojik alet kullanımına bir takım sınırlamalar getirirken, yerine geçecek şekilde ailece veya ebeveyn beraber sosyal aktiviteler yapmayı teklif etmek de bunların başında geliyor.
7. Çocukları kurslara göndermenin dozu ne olmalı? Seçimler ne şekilde yapılmalı? Çocuklara serbest zaman tanımanın önemi nedir?
Çocukların hobi edinmesi özendirilmelidir. Çocuğun ilgi alanlarını keşfetmesini sağlamak, yetenekli veya ilgili olduğu alanlarda daha da geliştirmek kişisel gelişimi için çok önemli. İşe yararlık duygusuna ihtiyaç özellikle ergenlikte artar. Üretici, kişinin sadece kendisi için değil başkaları için de anlam taşıyan faaliyetler çocukların kimlik gelişimini olumlu etkiler. Bunun yanı sıra çocukların sınırları belirsiz, serbest zamanlarının olması onları beklenmedik, ön görülemeyen hayat olaylarına hazırlamakta yardımcı olur. Hemen bir yarar getirmeyen, anlık sonucu olmayan, ama hayatın bir ayrıntısına, özellikle duyularla algılanabilecek bir ayrıntısına odaklanarak yapılan işlerin de yaşam keyfini arttırıcı etkileri olmaktadır. Hobilerinin yanı sıra vakit buldukça çocuklara serbest zaman tanımak sınırları kendi çizebilecekleri, kuralları kendilerinin belirleyebileceği alanlarda özgürce gelişme fırsatı da sunuyoruz.
8. Çocuklarla ebeveynlerin iyi zaman geçirebilmesi için önerileriniz neler?
Aile içi güzel etkinlikler yaparak ebeveynler ile çocukların ortak duygular paylaşması sağlanabilir. Mesela, ailece eğlenceli masa oyunları oynayarak tüm aileyi bir araya getirebilirler. Fotoğraf albümü hazırlayarak çocukların hayatında yeri özel olan günleri hatırlayarak beraber ilişkilerindeki yakınlığı görebilirler. Çocukları kurallarını kendilerinin koyduğu oyunlar geliştirmeye yüreklendirebilirler. Bu örnekler çoğaltılabilir.
9. Hedefleri çocuklar mı koymalı yoksa veliler mi? Ebeveynlerin kendi hayallerini çocuklar üzerinden gerçekleştirmeye çalışması hakkındaki düşünceniz nedir?
Aileler olarak bizler çok gelecek odaklı düşünüyoruz. Örneğin, çocuğu anaokuluna verdiğimizde liseye nereye gideceğini düşünerek karar veriyoruz. Elbette ki, hepimizin idealleri ve beklentileri var, bir gelecek tasarımı yapmak kaçınılmaz. Fakat, bizim beklentimiz ve çocuğun realitesi arasındaki uzlaşmayı gerçekleştirdiğimiz ölçüde çocuğa katkıda bulunuruz. Bu adım çocuğa gereken biçimde odaklanarak, onu tanıyarak ve onun (bizim dileklerimizin ötesindeki ) gerçek ihtiyaçlarını anlamayı gerektirir.
10. Yurt dışında anne-baba okulları var. Bu okullar hakkındaki düşünceniz? Türkiye’de uygulanmalı mı? (Kardeşim İrlanda’da yaşıyor, hükümet yeğenim doğana kadar anne-babasına eğitim verdi, bebeğin nasıl yıkanacağından, sağlık konusunda neleri bilmeleri gerektiğine kadar bir dizi ücretsiz derse zorunlu olarak katıldılar.)
Her anne-babanın isteği oldukça basit, aslına bakarsanız; çocuklarıyla daha iyi bir iletişim ortamı, ona ihtiyacı olan doğru bakımı verebilmek, sevecen çocuğun ihtiyaçlarına duyarlı bir disiplin, küçük çocuklarının akıllı fikirli, insancıl kişiler büyümeleri. Ancak, anne ve babaların bebekle ve çocukla bu ilişkiyi kurabilecek bir “ruh halinde” olmaları, buna elveren ve zemin sağlayan doğru bir bilinçle hareket etmeleri her zaman mümkün olmayabilir. İşte tam da burada temel çocuk bakım bilgilerinden aile içi iletişim becerilerine kadar verilen tüm programların yararının çok büyük olduğuna inanıyorum. Bu konuda on yıllardır sürdürülen eğitim çalışmaları (örneğin, AÇEV) ülke çapında milyonlara ulaşıyor, yaşamları değiştiriyor.