Dost Acı Söyler, Tatlı da Söyler

*P&G için yaptığım “Straight Talk”un Duygusal Zemini konuşmamdan Gizem Serter’in çıkartmış olduğu notlardan bir derleme yazısı.

  • Dürüstlük için ne gerekir? Kendini kontrol etme (sabır, basitçe, karşısındakinin konuşmanın bitmesini bekleyebilme gibi), dinleyebilme, duygu farkındalığı, durum farkındalığı, ve en önemlisi niyetin saflığı (Sevgili Doğan Cüceloğlu’nun Savaşçısı gibi).
  • Straight Talk yapanın da yapılan kişinin de duyulmuş olduğunu hissetme ihtiyacı büyük.  Straight Listening yapan kişinin durumu ve söyleneni sindirmesi ve değerlendirmesi için duygularının denetimini yapabiliyor olması önemli. Bastırarak değil, denetleyerek, duyguların adeta direksiyonuna geçerek. Duygular genellikle öfke, kızgınlık, utanç, üzüntü gibi daha hızlı, kolayca açığa çıkan duygular olabilir. Bu durumda sabırsızlık hissini tehdit hissetme tetikler. Bu nedenle, konuşmanın yarattığı duygunun farkındalık ve hemen adını koymak önemli.
  • Sabır bardağımızı dolduran noktalar sadece bizim değil başkalarının da koyduğu noktalar olabiliyor ve bugünlerde özellikle bardağımız da küçülüyor. O nedenle sabır bardağımızı da arada bir boşaltmamız lazım.
  • Straight Talk için ise diğer önemli ve temel bir konu ise karşıdakine niyet yakıştırma. Deneysel çalışmalara baktığınızda karşınızdakinin niyetini anlayamadığımızda karşımızdaki yüzün ifadesizliğini daha çok korkutucu, tehditkar olarak yorumluyorsunuz. Canlı ve sahici bir ifadeyle konuşmak, donuk ya da alaycı bir yüz ifadesine göre, niyetinin iyi olduğunu göstermektedir. Kendisiyle bir parça dalga geçebilen hafif mizah duygusu olan birisinin niyeti de doğal olarak “iyi”ye yormaya daha açık. Dinleyici durumunda olan biri eğer karşısındakinin niyetini sorguluyorsa, bunu da açıkça sormalı. Niyet kısmı aşılmazsa, söylenenlerin içinde geçtiği süzgeç çok negatif, hedefe varmadığı gibi hedefin tam tersi yöne de götürebilir.
  • Yanlış anlaşılmamış olmak önemli. O nedenle parça parça gitmek faydalı oluyor. Konuşmayı yürütenin kendisinin söylediklerinden karşısındakinin ne anladığını sıkça kontrol etmesi ve mutabakatlarla ilerlemesi gerekir. Karşımızdakinin yararını gözettiğimiz için sözlerimizi doğru anlamasını istiyoruz, ve ne doğru anlaşılmış diye inceliyoruz. Bu durumda olan kişi hem önem ve değer verilmiş hissedecek, hem de söylenen negatif içeriği bir kenara atmadan önce alıcı gözle değerlendirecektir.
  • Straight Talk ve Growth Mindset ikilisi birlikte etki etmeli. Gelen bilgi geliştirerek ve geliştirme amaçlı kullanılmalı; straight talk olmadığı durumlarda anlamlı geribildirim gelmediği ya da geribildirim anlamlı gelmediği için gelişim kilitlenebiliyor. Bu anlamda karşıdakine bir tür “koşulsuz inanç” (özünde güven) olması da önemli, straight talk hevesle ve nasıl daha gelişebilirim diye beklenen bir etkileşim olabilmeli. Durumla ilgili verilerin toplanmış olması, zenginliği gerçeği yansıtma çabasının bir parçası, o nedenle genel yargılar yerine durumu anlama amaçlı veri toplamak kritik. Güven uyandırıcı.
  • Straight Talk esnasında stimulus ve reaction arasındaki pause, o duraksama anı sizin ne istediğiniz yapacağınıza karar verdiğiniz an, yani, özgürlüğünüz. Bu şekilde enine boyuna tartarak seçtiğiniz cevabı verebilirsiniz.
  • Duygu yorumlama becerileri konuşmayı yönetirken karşıdakinin merceklerinin saflığını sağlamak için kullanılabilir. Niyetimiz gelişim sağlamak ise “dost acı söyler” güveniyle  farkındalığı yaratmak mühim. Kişiye gereken zaman ayırılmalı; ayaküstü hissi verilmemeli. Karşımızdakinin hakkını vermeli. Birebir yapmak çevreden nasıl algılandığımızı düşünmeyi, dolayısıyla toplumsal baskıyı azaltıyor. Önceden yazılı hazırlığın olması hem duruma hakim olmak, hem de sürece verilen değeri göstermek için önemli. Sonrasında ikinci bir adım koyarak konuşulmalı, işaretlenen noktaların beraberce üzerinden geçilmeli. Özellikle kaçınma değil, beraber derinleşme önemli.