Bu Karda Buzda Neanderthal Mi Olsam?

(2008)

Nobel fizyoloji/tıp ödülünü Neandertaller’in genom dizilimini bulan Paabo’nun alması üzerine depodan bir yazı. 2022.

Homo sapiens’in buzlarla örtülü dünyaya en uyumlu olan cinsi, kısaca, neandertal olarak bilinir. Bu pek savaşçı ve efsanevi canlı türünün, günümüz insanı ile geçmiş “maymunsu”lar arasındaki eksik halkayı oluşturup oluşturmadığı sorusu bir yana, karla-buzla başa çıkma becerileri konusunda neandertallerden epey geri kaldığımızı son kar felâketi ile bir kez daha öğrendim. İyi öğrenme, çok tekrardan geçiyor.  

Buzlar İstanbul’u kapladığında, yeni doğal duruma en yüksek uyumu göstererek, hayatta kalmayı en iyi başaranların, karda yürümeyi, yeni oluşan kar dağlarından aşağı kaymayı ve yukarı tırmanmayı bilenler arasından çıkacağını düşünebiliriz. Hayatta kalmaya yönelik mekanizmaları en gelişmiş olanlar, onbinlerce yıllık genomumuzun “hazırlandığı” döneme hiç benzemeyen bu kent hayatına nasıl ayak uydurdularsa, bizler de buzlara öylece uyum göstereceğiz.  

Kahve-cami-ev arasındaki metrelerle ölçülen mesafelerden çıkıp da, Yakacık’ın sırtlarındaki evlerinden Levent’teki kulelerin elektronik gözetimli cafelerinde cappuccino pişirmeye gelenlerin genomlarında bu bilgi, tabii ki, ta kendisi olarak yoktu. Genlerde mevcut olan materyelin, yeni durumlara adapte olmak, ve yeme-içme, uyuma, üreme gibi temel işlevleri sürdürüp hayatta kalmaktan başka bir “amacı” yok zaten. Ama bu amaçlara yönelik mekanizmalar, gereğinde cappuccino, gereğinde mırra pişirip, ekmeğini kazandırmayı sağlamakta. 

Biz homo sapiens sapiensisleri, tür olarak dünyada kalıcı kılan ayırıcı özelliğimiz buza uyum değil. Kalıcılığımız “şimdilik” elbette, şimdinin dünya tarihi içinde onbinlerce yıla karşılık geldiğini de belirteyim, o şimdinin başında mıyız, sonunda mı, o belirsiz işte. 

Peki, homo sapiens neanderthalis, o buzlarla, karlarla başa çıkmayı başarıp, filmlerdeki “kaşlı kamer” ve maymunumsu gerikalmış görüntüsünün akla pek getirmediği bir çok beceriyi sergilerken, ne oldu da, nasıl oldu da, giden o, kalan biz olduk? Biz, yani, çene çalmaktan, duvarlara resim yapmaktan öte pek bir marifeti olmayan homo sapiens sapiensis…  

Kalıntılarının bulunduğu bölgeye atfen Cro-magnon adıyla anılan neandertal- dönemdaşı atalarımız, biz torunlarına mahsus çenebazlık, konuşabilmemiz, keyfimize zevkimize düşkünlüğümüz ilk işaretlerini Fransa’daki mağara duvar resimlerinde vermişti. Savaşçı Neanderthaller, buzları kırıp, taşkınca bir hayat yaşayarak duruma uyum sağlamakla uğraşırken, “bizimkiler” mağaralarına kapanıp kendilerini geliştirmişler! Çevreyi kendilerine uydurmak için… Uyduramayan neandertal olsun!