Anne-Babalar Öğretmenlik Yapmak Zorunda Kalırsa

*Bu yazı Ayça Uslu Pelin, Uzman Psk. YDY Klinik. MYY/Güzel Günler Polikliniği tarafından yazılmıştır. 

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ, DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU VEYA BENZERİ ZORLUKLARI OLAN ÇOCUKLAR İÇİN EVDE KALMAK VE UZAKTAN EĞİTİM:

Yaşıtlarına göre özel ihtiyaçları olan okul çağı çocukların, içinde bulundukları bu uzaktan eğitim sürecinde sınıf ortamına göre daha da zorlanabilmeleri olasıdır. Sınıf ortamında bireysel desteğe ihtiyaç duyan bu çocuklar, öğretmen desteğini uzaktan alamadığı için, verilen yönergeleri izlemekte ve uygulamakta yavaş kalabilir ve bir anda fazlaca bilgi yığınına maruz kalabilir. Bu süreçte siz anne-babalara rehberlik etmek ve çocukların bu süreçteki becerilerini geliştirebilmelerine nasıl katkıda bulunabileceğiniz konusunda yol göstermek amacıyla aşağıdaki önerileri sizlerle paylaşmak isteriz.

DERSE BAŞLAMADAN ÖNCE 

  • Çocuğunuza okul içinde özel uygulamalar yapılıyorsa bunları ev ortamında nasıl uygulayabileceğinizi öğretmeniniz ile konuşun.
    • Örn: Çocuğunuzun sık sık hareket etme ihtiyacı oluyorsa, okuldayken sınıftan çıkıp hareket etmesine izin veriliyorsa, bunu evde ders arasında yapacağınıza dair öğretmeniniz ile anlaşın. Dersten kalktığı zaman bu hareketleri yapacağı başka bir köşe, minder, egzersiz matı belirleyin. 2-3 dakika bunu yaptıktan sonra tekrar derse geri gelmesi konusunda yönlendirin.
    • Derste çocuğunuza farklı seviye/içerikte çalışmalar veriliyorsa bunları öğretmeninizden temin edin.
    • Öğretmeni ile konuşup, önemli bilgilerin çocuğa önceden yazılı olarak sunulması için (çünkü yazı yazma talebinde bulunmak çocuğunuzun hızını yavaşlatabilir) size elektronik ortamda verilmesini sağlayın, talep edin. 
  • Bir çalışma alanı belirleyin.
    • Çalışma alanı ile yemek yeme, oynama v.b. alanların farklı olmasına özen gösterin. Çalışma bitince ders malzemelerini kaldırın; çocuğunuzun bu sorumluluğu yerine getirmesi için yönlendirin. Sonuçta okul olsa da olmasa da ders malzemeleri çantaya veya bitenler farklı bir dosyaya kaldırılabilir.
    • Bu çalışma alanın ferahlık-aydınlık olması, ısı derecesinin makul derecede olması, rahatsız edici olmayan bir ışık, ses düzeyi ve kalabalıktan uzak olması en ideal koşuldur.
    • Çocuğunuzun ihtiyaçlarına göre çalışma alanını seçin.
      • Sessizlik derecesi
      • Denetim ihtiyacı – küçük bir çocuğunuz varsa belki sık sık desteğiniz veya derse geri yönlendirme ihtiyacınız olabilir. O sebeple tek başına odasında olmasındansa sizinle beraber oturması daha etkili olur.
      • Dikkat dağıtıcı öğelerden (tv, müzik, oyuncaklar, kalem v.b. kırtasiye eşyaları, evcil hayvan, küçük kardeş) uzak bir çalışma alanı olmasını sağlayın.
  • Her günü aktivite ve saat olarak olabildiğince detaylı programlayın.
    • Okul programı ile ailenizin programını olabildiğince uyumlu hale getirmeye çalışın.
    • Eğer çocuğunuzun derslerinde yardıma ihtiyacı oluyorsa, programınızı buna göre düzenleyin.
    • Ergen yaş: Sabah en verimli oldukları zaman olmayabilir. O nedenle yüksek performans gerektiren işleri öğleden sonra veya akşamüstüne planlamaya çalışın.
    • Programı çocuğunuz ile birlikte fikir yürüterek yapın. Bu sayede çocuğunu da sorumluluk alacaktır.
    • Yaptıklarını tamamladıktan sonra işaretlemesi için yönlendirin.
    • Programa uyulacağına dair bir kontrat yapın.
  • Yapılacakları küçük parçalara bölün.
    • Okul çalışmaları basitmiş gibi gözükebilir ancak onları tamamlamak için  fazlaca çalışma belleğini çalıştırmak gerektiğini unutmayın. Eğer çocuk başlangıçta çok fazla uğraşırsa büyük ihtimalle ya ödevini baştan savma yapacaktır ya da tamamlayamayacaktır. Bu da daha fazla endişelenmesine neden olur. Çocuğunuzun ödevlerini daha küçük parçalara ayırdığınız takdirde yavaş yavaş tüm ödevi tamamlayabilir olduğunu görürsünüz.
  • Çalışma bloklarının içeriğini belirlerken küçük miktarda ve somut olmasına dikkat edin. Örn: 15 dakika kitap okuduktan sonra, 10 soruyu çözdükten sonra, 2 sayfa yazdıktan sonra gibi hedefler ulaşılabilirdir.
  • Bir çalışma yaparken çocuğunuza basamaklarla bir çizelge oluşturmak ve her bir basamağı tamamladığında “tik” atmasını söylemek işe yarayabilir. Örn:
    • İsmini yaz
    • İlk soruyu oku
    • soruyu anladıktan sonra soruyu cevapla.
  • Böylece çocuğunuzdan adım adım ilerlemesini sağlamış olursunuz. Her adımda gerçekleştirdiği işlemin doğru olduğundan emin olduktan sonra sonraki adıma geçmesini sağlayın. Adımlar arasındaki mantığın üzerinden soru bitiminde geçin.
  • Adım adım böldüğünüz yönergeler de çocuğunuzun kendi kendini izleme becerisini geliştirmek için her adımı kendisine anlatmasını sağlayın. Sesli çalışmak bu beceriyi pekiştirir.
  • Bir işin ne kadar süreceğini ve ne kadarını yapacağını bilmek o işi bitirmede yardımcı olan en önemli bilgilerdendir. Başlangıç ve bitiş saatlerini net olarak belirleyin ve çocuğunuzla konuşun.

DERS ÇALIŞIRKEN / ÖDEV YAPARKEN

  • Ara verin.
    • Çalışırken ara vermek, beynin o işi yapmak için gerekli enerjiyi tekrar depolamasını sağlar. Aynı beceri (okuma, yazma, matematiksel muhakemeyi kullanma gibi) uzun süre kullanıldığında bir süre sonra yorgunluk olur. O sebeple, ara verildiğinde ve farklı bir aktivite yapıldığında o beceriye ait beyin ve vücut bölgeleri şarj olur ve bir sonraki adım için hazırlanırlar.
    • Aranın uzunluğu
      • İlkokul için 10-15 dakika çalışma – 3-5 dakika ara
      • Ortaokul/Lise – 20 dakika çalışma – 5-10 dakika ara
      • Takip etmek için akıllı telefonlardaki saat uygulamaları veya analog/dijital bir masa saatinin alarmını kullanmak işinizi görür.
    • Aranın zamanı
      • Aşırı yorulma veya sıkılma olmadan ara vermek, tekrar çalışmaya geri dönebilmeyi kolaylaştırır.
      • Bir başarı (zorlandığı bir soruyu çözmek, bir set soruyu bitirmek v.b.) yaşadıktan sonra mola vermek, motivasyonu yüksek tutar ve sonraki çalışmalar için motivasyon yaratır.
  • Verilen aralarda hareket içeren aktiviteler yapın.
    • Birçok araştırma, çocukların fiziksel aktivite sonrasında öğrenme performanslarının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
  • Konsantre olmak için önemli zamanların farkında olun.
    • Aynı anda birden fazla işle uğraşmak öğrenmeyi engeller. Dikkat dağıtıcı şeyleri azaltmak için bir yol belirleyin (Örn: elektronik aletleri kapatın, sessiz bir oda bulun).
  • Dikkati dağıldığında gizli işaretinizi kullanın.
    • Çocuğun dikkati belli bir noktada dağılmaya başlayabilir. Bu noktaya gelmeden fiziksel içerikli egzersizlerin yanı sıra çocuğa bildiği “dikkatini konuya ver” anlamına gelecek bir işaret veya renkli karton (örn. kırmızı renk) gösterilmesi ona hatırlatıcı olabilir.
  • Yıldız, çıkartma v.b. ile çabasının takdir edilmesi için sistemler kullanın.
    • Eğer çocuğunuz çalışmasını sürdürmekte zorlanıyorsa onu motive edecek kısa süreli hedefler ve ödüller verin. Örn: “Her iki soru için bir yıldız alabilirsin. 5 yıldız topladığında beraber istediğin bir kitabı okuyabiliriz” gibi bir sistem kurmak işe yarayabilir.
  • Çalışırken kendi kendini monitörize etmesi için yönlendirin.
    • Çocuğunuzun dikkatini verip vermediğini veya anlayıp anlamadığını kontrol etmek amacıyla belirli aralıklarda durmak için alarm kurun. Anlamadığında, problem ne olabilir? Bilmediğin kelimeler var mı? Yönlendirmelerin ne olduğunu biliyor musun? Yardım isteyebileceğin birileri var mı? Notlarına yeniden bakmak yardımcı olur mu? Eğer dikkati dağılıyorsa, dikkatini dağıtan şey nedir? Yeniden odaklanmak için ne yapabilir? Bunu çocuğunuz tek başına yapamıyorsa bu konuda ona rehber olabilirsiniz.
  • Çalışmayı yaparken sık geri bildirim verin.
    • Doğru ya da yanlış gittiğine dair, şu an ne yapması gerektiğine dair bir geribildirim sağlayın.
  • Yönergeleri adım adım, kolaylaştırarak verin, birkaç defa tekrarlayın.
  • Çocuğa, eğer mutlaka uzun yönergeler içeren bir çalışma verilecekse, ondan beklenilenin neler olduğunu iyice anladığından emin olun. Yönergeleri tekrar ettirerek onun anlaması için teşvik edici olun. Yönerge verdikten sonra çocuğunuzdan samimi bir şekilde tekrar etmesini isteyin. Bu şekilde yönergeyi doğru anladığından emin olursunuz.
  • Yeni beceri ve kavramların rahatça anlaşılması için aşamalara bölünmesi ve anında geribildirimde bulunularak hataların çocuğun kendisinin düzeltilmesini sağlayın.
  • Kolay anlaşılan, kısa kelimelerden oluşan, detaysız ve kesin yönergeler verin.
  • Çocuğun birden çok duyusuna hitap eden yönergeler verin.
  • Her durum için net belirtilmiş beklentiler sunun. Örn: “Devam edin” demek yerine “4, 5, 6 ve 7. soruları bitirin” deyin.
  • Çocuğunuzun limitini bilin.
  • Eğer çocuğunuza açık ve mantıklı bir şekilde yönergeler verdiğinizi fakat yine de çocuğunuzun konu dışına saptığını, konuyu anlamakta zorlandığını düşünüyorsanız, bu size çocuğunuzun çalışma belleği ile ilgili limitine iyi bir işaret olabilir. Bilgileri aklında tutma kapasitesini ne zaman ve ne sıklıkla kaybettiğine dikkat ederseniz, çocuğunuzun çalışma belleği kapasitesi ile alakalı daha net bir sonuca varabilirsiniz. Çocuğunuzun limitini bildiğiniz takdirde, ona daha etkili kılavuzluk edebilirsiniz.
  • Mümkün olduğunca öğrenmeyi aktif ve deneysel hale getirin.
    • Örn: 1 km uzaklığı öğretmek için onları 1 km yürütün. 
  • Mümkün oldukça birden fazla kaynak kullanın.
    • Örn: Hikayeyi veya kelimeleri canlandırmalarını söyleyin. Ayrıca Powerpoint gibi görsellerden yararlanın. O günkü konunun görselini power point sunumundan izleyebilir ya da kendisi bir görsel öğreniciyse o konuyu görsel olarak hazırlayıp, anlatabilir.
  • Elektronik yöntemlerden faydalanın.
    • Zaman yönetimi ve planlama için bazı uygulamalar kullanılabilir.
      • Zaman yönetimi için telefonunuzun alarm veya takvim uygulamasını kullanabilirsiniz. Bu sayede hem zamanı takip edebilirsiniz hem de çocuğunuz daha verimli çalışmış olur. Planlama için takvim veya notlar bölümü kullanılabilir.
      • Elektronik uygulamalardan da yararlanabilirsiniz. Zaman yönetimi için Forest, Focus Plant veya Mars Craft kullanılabilir. Planlamaya yardımcı olmak için Choiceworks Calendar gibi bir uygulama kullanılabilir (Uyarı: Bu uygulamaların bazıları ücretli ve yabancı dilde olabilir –bunu aklınızda tutun-).
    • Çalışma bitmek üzereyken hatırlatıcı olun.
    • Bir çalışmanın son bulmak üzere olduğunu, çalışmanın birazdan sona ereceğini ve yaptığı çalışmaya bu sebeple son vermek zorunda kalacağını belirten işaretler kullanılabilinir (örn. yanıp sönen bir ışık, bir müzik sesi veya renkli kart).

DERSTEN SONRA

  • İşlenen konuların üzerinden özet geçin. Önemli kısımları tekrar söyleyin.
  • Çocuğunuzun çabasını (başarısını değil) güler yüzle ve sarılma/sırtını sıvazlama/ “çak” yaparak takdir edin.
    • Hedefine ulaşmamış olabilir. Bu noktada, “Bu çalışmanı bitirmek için bayağı uğraştın. Bir dahakine daha iyi olacağına eminim. Bir dahaki sefere daha hızlı çalışabilirsin.” şeklinde bir ifade kullanmak uygundur.
  • Hatırlatıcı materyal kullanmasını teşvik edin.
  • Zorlandığı konularla ilgili sınıf arkadaşlarına danışması için yönlendirin.
    • Hem sosyalleşme olanağı sağlar hem de problem çözme becerilerini destekler.
  • Çocuğunuzu sürekli ders çalışması için zorlamayın, serbest oyun da aynı derecede önemlidir.
  • Diğer velilerle paylaşın.
    • Herkes benzer bir durumdan geçerken aynı sorunları yaşadığınızı ve bazı sorunlara sizden başkalarının da çözüm bulamadığını bilmek sizi iyi hissettirebilir. Bu, “Herkes aynı durumda”’yı size düşündürürken süreci normalleştirmenize de olanak sağlar, kaygınızı azaltır. Bu sebeple sınıftaki diğer anne-babalarla iletişimde olun. Çeşitli forumları kullanın. Anne-baba ve uzmanların paylaştığı bir forum olan com’u ziyaret edebilirsiniz.
  • İşinize yarayabilecek diğer yöntemler:
    • Gerektiğinde örneklemeler yapın (Örn: çocuğun kağıdı dikey olarak ikiye katlamasını istiyorsanız bunu örneklendirerek gösterin).
    • Zihinden yapmaya çalıştığı işlemleri veya unutmayacağını ifade ettiği bilgileri yazması için teşvik edin. Bu yöntem, bilgileri kısa süreliğine zihninde tutmasını sağlayan çalışma belleğinin üzerindeki yükü azaltacaktır.
    • Verilen bilgi miktarını azaltın.
    • İşlemlenecek bilgiyi basitleştirin.
    • Çocuğun, bir göreve başlamadan önce önemli bilgileri tekrar etmesini isteyin.
    • Ekrandaki anlatım sırasında defterine bilgi geçirme gereğini azaltın. Sınıfta tahtadan geçirmekte zorlanıyorsa, ekrandaki anlatım sırasında da defterine geçirmekte zorlanabilir. Bu konuda neler yapılabileceğini öğretmeninizle konuşun. Ders notlarını ders sonrasında iletmesi bir seçenek olabilir.
  • Çocuğunuzun yeni öğrendikleriyle eski öğrendikleri arasında bağlantı kurması öğrenilenlerin kalıcı olması ve pekiştirilmesi adına önemlidir. Onu bu yönde düşündürmeye teşvik edecek sorular sorabilir, hatırlatıcı egzersizler yapabilirsiniz.
  • Mümkün olduğunca aynı tip ödevleri üst üste yapması için yönlendirmek çocuğunuzun yeni yönergeleri öğrenmeye çalışmak zorunda kalmasını engeller (Örn. Her gün 10 sayfa okumak gibi).
  • Diğer öğrenciler ile aynı hızda veya okulda verilen zaman aralığı arasında verilen çalışmayı bitiremeyebilir. Ona kendi hızını göz önünde bulundurarak daha fazla zaman verebilirsiniz.
  • Çocuğunuzun size öğretmesini sağlayın. Bir şeyin nasıl yapılacağını açıklayabilmek, bilgiden anlam çıkarmayı ve zihinsel olarak bilgiyi bütünleştirebilmeyi gerektirir. Bu süreçte sabırlı olmaya, çocuğunuzu bölmemeye ve eleştirmemeye özen gösterin.
  • Mümkünse, günün erken saatlerinde en zor malzeme üzerinde çalışın.
  • Bir sayfada yazılı kelimeleri nasıl takip etmesi gerektiğini bir “highlight”’la öğrenciye gösterin.
  • Motivasyon sağlamak için önce/sonra tablosu hazırlayın. Sol tarafa ilk önce tamamlanması istenen işin resmini koyun veya açıklamasını yazın (“kesirler çalışmasını bitir”). Sağ tarafa ise, bu aktivite sona erdikten sonra çocuğun yapacağı ilk aktivitenin resmini koyun veya açıklamasını yazın (“araba yarışı oyunu oyna”).
  • Çalışmalara oyun katarak ve çalışmaları hikâyeleştirerek dikkatini odaklama süresi arttırılabilinir. Öğrenmesi gerekenleri görselleştirmek ve hikayeleştirmek öğrenilecek olan bilgilerin akılda kalmasını kolaylaştırabilir. Hayal etme ve canlandırma etkinliklerini öğrenme sürecinde bolca kullanmayı deneyin.
  • Özellikle anlatılan konu soyut olduğunda görsellerin kullanımına (örn. resimler, grafikler) özen gösterin.

Bu yazıyı desteklemek için kullanılan kaynaklar:

  • William N. Bender, Öğrenme Güçlüğü olan Bireyler ve Eğitimleri: Özellikleri, Tanılama ve Öğretim Stratejileri, Nobel Kitabevi