sinirlenmek normaldir; anormal olan yatışamamak

Strese dayanıksızlık ile kolay strese girmeyi ayırdetmeliyiz. yüksek stresli ama strese dayanabilen maymunların sırrı, “süperanne” maymunlar tarafından büyütülmüş olmaları… hafif gergin ve kaygılı yapıdaki bireyler, sorumluluk taşımaya yatkın da olabiliyorlar. Strese girmekte pek farkları olmasa da, çıkmaktaki süratleri onları avantajlı kılıyor. strese yatkın yaklaşık yüzde 20lik grubun çıkış yolu, stresin doğurduğu kortizol (ve benzeri hormonların) beyinde gidip bağlanabileceği reseptörlerin sayısının yeterli sayıda olması. bu reseptörler yeterli sayıda olduğunda, organları hırpalayacak “boşta gezer” kortizol kalmadığı gibi, reseptörlerin sayısı oranında, yeni kortizol salınımı baskılanarak, “sinirsel yatışma” sağlanabilir. kolayca kızmakta, sinirlenmekte fazla bir sorun yok, üstelik bu önemli ölçüde genetik kontrollu bir durum, fazla bir söz sahibi olamıyoruz. sorun sinirlendikten sonra yatışamamakta… yatışabilmemiz için gereken sayıda reseptör sahibi olmak ise, küçücükken ne kadar sevilip okşandığınıza, sınırlarınızı yumuşakça ama kesin dille koyabilen, sizi “sınırlar çerçevesinde” özgür bırakabilen bir yetişkinin varlığına bağlı.

Özgür bırakmayı, çocuğunu başıboş bırakmak, “bırak ne isterse yapsın” diyip aslında kendi yetişkin rahatını bozmamak, sanan anne-babalar durumun ne kadar vahim olduğunu anladıklarında çok geç olacak, diye korkuyorum. bakınız: “bunlara hiç bir şey yetmiyor, hiç bir şeyden tatmin olmuyorlar” korosu.

1 comment

  1. Anonymous

    Sresliyken,öfkeliyken yatışabilmenin nelere bağlı olduğunu sizden öğrendim. Bu bilgi çok çok aydınlatıcı oldu! Çok teşekkürler Yankı Hocam!
    Saygılarımla!
    Burçak