öğrenmem öğretirim diyemeyenlerdenim

yazılar çizilerin hk görüşleri blog taramalarında okumaya çalışıyorum; genel olrk oldukça insaflı ve hoşgörülü eleştirilerle karşılaştığımı söylemeliyim. bir kaç istisna ile.. bunlardan birisinde, linkin aşağı eklediğim yazıda da bahsettiğim beni yetiştiren hocalarımdan jim leckman’a kendi çalışmalarımı denetletmemi büyük bir zaaf olarak gören bir “sözde uzman”ın yazısı dikkatimi çekti (sözde kelimesini ben de kullanmak zorunda kaldım maalesef). kişi diyor ki, “adam profesör olmuş ama hâlâ hocasına kendisini denetletiyor” diye benim (“istemeden ortaya koyduğum”) bir zaafımı sergiliyor.
işin ilginci (ve acısı) benim kendime gurur payı çıkartarak bir kaç ayrı yere yazdığım hoca-öğrenci (öğrenci ben oluyorum) ilişkisini, bu ülkede “ben öğrenmem, öğretirim” ideolojisinin nasıl yadırgadığı… işadamlarına, gazetelere akıl veren, yazı yazan, yüzyüze konuşsanız aklı başında (ama profesyonellikleri eksik) insanlar da bu düşünce tarzının etkisi altındaysa, kalan “kitlelere” ne diyelim?
jim leckman ile sohbetlerime dayalı yazıları websitemde bulabilirsiniz. biraz yorucu olsa da:)

http://www.yankiyazgan.com/kariyerinizi-kim-etkiledi-sorusuna-cevap/

“Nasıl keşfedildim?
Benim iş hayatım, iş’e atıldığım 1983’ten bu yana, daha ziyade hastalarım ve bilimsel araştırmalardan oluştu. Hayatıma yön veren sayısız insan arasında, hem kariyerim i, hem kişisel gelişimimi etkileyen başlıca kişi Yale Tıp Fakültesi hocalarından James (Jim) Leckman’dır.
Jim ile tanışmamız, hastane bahçesinde aynı seyyar yemek satıcısı önünde kuyruğa girmemiz, ve ikimizin de kuyrukta beklerken elimizde aynı bilimsel makaleyi okuduğumuzu keşfetmemizle olmuştu. Aslında o çok tanınmış ve önde gelen bir bilim adamı olduğunu ben kim olduğunu biliyordum, ama birbirimizi yakından tanıma isteği doğuran o konuşmanın sonrasında, öğle yemeklerinde her fırsatta bir araya gelmeye başladık , ilgimizi çeken konulardan bahsettik. Ne mi ilgimizi çekiyordu? Her şey. O New Mexico’daki çocukluğundan, Vietnam savaşı protestoculuğu günlerinden, ben İzmir’den, İstanbul’dan, o psikanalizden, ben beyinin sağ tarafı ile sol tarafı arasındaki farkların kökeninden, aklınıza ne gelirse..

Birkaç hafta sonra psikiyatrideki çalışmalarımı bir an evvel tamamlayıp, çocuk/ ergen psikiyatrisi bölümüne transfer olmam için teklif mektubuyla geldi. Amerikalı olmayanlara pek açık olmayan, gelişim, psikiyatri ve beyin araştırmalarında efsanevi bir yer saydığımız Yale Child Study Center’a, böylece adım attım. Jim ve bir çok başka lider kişi ile ailelerle, çocuklarla çalışmayı öğrendim, beyin ve gelişim araştırmacılığı becerilerini kazandım.

Jim klasik bir hocadan çok, karşısındakini merak eden, öğrenerek öğreten bir insandır. 15 yıl sonra onca mesafeye rağmen, yılda bir kaç kez bir araya geldiğim, hayatımdan geçip gitmemiş bir insan olarak kalmasını, “adam yetiştirme”yi kendisinin de geliştiği, öğrendiği bir süreç olarak görmesine bağlıyorum.

Doktorları hastaları keşfeder (ve yok da edebilir).”