İnsan boş konuşur

İnsan boş konuşur
Taksi şoförü, daldığım düşüncelerden beni kurtardı: ‘İstanbul iyice yaşanmaz oldu’. Herhalde bu kentte günde yüzbinlerce kez söylenen, duymaktan bıktığımız bir ‘boş laf’ daha. Havaalanına kadar giden uzun yolda, iki insanın küçük bir mekanı paylaştığı bir anda, suskunluğu bozmak, ‘ben buradayım, sen de burada mısın’ manasına insanca bir refleksin aracısı  olan boş laflar için ‘havadan sudan’ konuşmak nötr ve tarafsız bir zemindir. Spor, siyaset, adalet, sağlık gibi hepimizin bir taraf olduğu konuları bir kenara bırakıp, kendi kontrolumuzda olmayan bulutlar, rüzgar ve güneşe takılırız.
Boş laf etmek, boşluklara tahammülü olmayan bir toplumda büyük ayıp sayılır. Boşluklara tahammülümüz olmadığını anlamak için şehir merkezlerindeki her boş araziye bir kulübecik olsun yerleştirmeden rahat edemeyenlerin çokluğunu kanıt gösterebilirim. Boş arazisi olmayan balkonunu ‘kapatarak’ boş kalmasını önler, salonunu iyice genişletir. Iyice genişleyen salon ya da mutfak göze boş gözüktüğü için yeni eşyalarla doldurmak, tezgahların üzerini bir kereden fazla kullanılmayacak (ama o kadar para verdik atamayız) bazı mutfak el aletleri ile kaplamak boşluğa dayanamayan toplumumuzun başka marifetleridir. Oysa boş laf olmadan hayat geçmez.
Konuşurken kurduğumuz bir cümleyi banda kaydetmeyi deneyelim. Kullandığımız kelime ve seslerin yüzde kaçını çıkartırsak mesajımız anlaşılırlığını koruyacak, bir bakmalı. Twitter’daki gibi 144 karakterle kendimizi sınrlamak zorunda değilsek, konuşmamız, cümlelerimiz olması gerekenin yaklaşık 2 katı kelime ya da ses içerir. Bu ‘fazladan’lık olmadığında, örneğin bir konferanstaki konuşmacı kitaptan okur gibi konuştuğunda içimize gelen fenalık hissini analiz ettiğimizde, karşımızdakinin sanki bir makina ya da robot gibi olduğu duygusunu bulabiliriz.
Insanların kendilerine adlarıyla hitap ederek merhaba dediği için tercih ettiği bankamatiklerden bile istediğimiz parayı çıkartıp vermesi dışında selam sabah bekliyorsak, boş lafsız bir dünyanın keyfi sahiden olmayabilir.

1 comment

  1. Bu denli fazladan laf ettiğimizi bilmezdim:) makaleyi tamamlayinca da “iyiki de ediyormusuz” demekten kendimi alamadim. Eline saglik, cok keyfli bir makalecik olmus.
    Ferda