20 soruya cevaplarım ve bir ekleme

20 Soru/Taraf Gazetesi / 04.07.2008

1. En sevdiğiniz kelime?

Belki.

2. Nefret ettiğiniz kelime?

Cinsel aşağılayıcı küfürler.

3. Ne sizi heyecanlandırır?

Hedefler.

4. Heyecanınızı ne öldürür?

Hevessizlik.

5. En sevdiğiniz ses nedir?

Rüzgar sesi.

6. Nefret ettiğiniz ses nedir?

Gıcırtı.

7. Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?

Gardiyanlık.

8. Hangi doğal yeteneğe sahip olmak istersiniz?

Müzik.

9. Kendiniz olmasaydınız kim olurdunuz?

Ancak kendime benzeyen bir başkası olmayı becerebilirdim.

10. Nerede yaşamak isterdiniz?

İstanbul’dan memnunum.

11. En önemli kusurunuz nedir?

Saçmalığa tahammülsüzlük.

12. Size en fazla keyif veren kötü huyunuz hangisi?

Yiyip içmek.

13. Kahramanınız kim?

Goldmund.

14. En çok kullandığınız küfür?

Saçmalama.

15. Şu anki ruh haliniz nasıl?

Keyfim yerinde.

16. Hayat felsefenizi hangi slogan özetler?

Pek bir slogana sadık kalamıyorum

17. Mutluluk rüyanız nedir?

Güneşli bir sabah, çocuklarım ve eşim, okuyacak bir kaç kitap, dinleyecek bir müzik.

18. Sizce mutsuzluğun tanımı?

Sevme yetisinin kaybolması.

19. Nasıl ölmek isterdiniz?

Geç ve hızlı.

20. Öldüğünüzde cennete giderseniz Tanrının kapıda size ne söylemesini istersiniz?

Yine geciktin.

ek: 20 soru yayımlandıktan birkaç ay sonra
Taraf’ta, köşenin hazırlanmasından sorumlu gazeteci Alaz Kuseyri’nin konuya ilişkin hazırladığı haber-yorumunda; benim kahramanım ilan ettiğim Goldmund’un ne menem birisi olduğu, ya da çağrışımı tüm detayları ile ortaya çıktı: günah ve özgürlük. her soruya cevap verirsen böyle olur, diye kendi kendime söylenirken, bunu çook düşünmem lazım, diyerek söylenmemi tamamladım. kitabı okuyalı 25 yıla yakın oldu, bu arada:))
YANKI YAZGAN GOLDMUND HAYRANI • Psikiyatrist Yankı Yazgan’ın kahramanı Hermann Hesse’nin Narziss ve Goldmund romanından Goldmund. Kitabın başkahramanı Goldmund hayli ilginç bir karakter. Arkadaşı Narziss’le bir manastırda dini eğitim almakta olan Goldmund, okuldan kaçtığı bir gün, ormanda gezinirken çok güzel bir kızla karşılaşır. Kızın onu öpmesinden sonra hiçbir zaman bir rahip olamayacağını anlar. Sonuçta Katolik Manastırı’nı bırakıp, ‘hayatın anlamını’ aramaya koyulur. Çalışkan ve başarılı, temelinde Tanrı öğretisi bulunan akıl yürütmelere yürekten bağlı bir karakter olan Narziss’e taban tabana zıt biri olan Goldmund, aslında öğrencilik yıllarında da zaman zaman tutarsız düşüncelerle özgürlüğe yönelmiş bir karakter. Ortaçağ Almanya’sında geçen romanda daha önce kendini bile tanımayan, sadece Narziss’in söyledikleriyle yaşayan Goldmund’un kimliğini bulmasında ve hayatın anlamını aramasındaki itici güç olan kadın ve cinselliği kapsayan günah olgusunun beraberinde getirdikleri özgürlük okuyucunun aklında yer etmiştir.